Merhaba dünyalılar,
Çok uzun zaman önce, hatta zamanın kendisinden çok önce -aşağı yukarı on üç milyar yıl diyelim- hacmi sıfır, yoğunluğu sonsuz bir nokta aniden patlamaya karar verdi. Bu patlamanın nelere sebep olacağını bilseydi bu işe kalkışır mıydı bilemiyoruz. Fakat bildiğimiz şeyler de var; mesela bu patlamayı fırsat bilen kimi hidrojen atomlarının ortaya çıkıp sağa, sola ve birbirlerine çarpmak suretiyle bizim evrenimizi oluşturmaya başladığını biliyoruz. Bu hidrojen atomlarının devingen hareketlerinin farklı atomların gündeme gelmesini sağladığını da biliyoruz. Gel zaman git zaman bu çeşit çeşit atomların toplaşmak suretiyle güneşi, dünyayı, ağaçları, hayvanları, insanları yani aklınıza ne geliyorsa var olan, hepsini oluşturduğunu da biliyoruz.
Lakin bir de şu var: biliyoruz ki madde varsa yok olmaz, yani şu ilk ortaya çıkan hidrojen atomlarının kimisi on üç milyar yıl boyunca dönüşe dönüşe beni oluştururken kimisi odun oluşturdu. Bildiğiniz odundan bahsediyorum, meşe olur, gürgen olur. Soru şu: bu fark nasıl oldu da oldu? İnsan ile odun bir tutulabilir mi hiç? Hangi hidrojen atomu odun olmak ister ki? Öte yandan bu tamamen insanoğlunun yanılgısı da olabilir. Belki de meşe odunu olan hidrojen atomları daha huzurludur sana bana dönüşenlerden. Hidrojen atomunda ne huzuru demeyin, sen de ben de hidrojen atomlarıydık bir zamanlar unutmamak lazım. Daha acısı, aslında aramızda hiç fark olmayabilir.
Demem o ki özümde bir odunla aynı ham maddeden oluşmaktayım, zaman zaman odunluk yaparsam ondandır, mazur görün.
bunu okuyanlar ayrıca bunlarıda okudu:
ReplyDelete-karbon bazlı yaşam formu olmaktan gurur duymak
-mylife as a static wizard
-totem yaratma sanatı
-mikrokosmosda hapsolmak